NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
29 - (2078) حدثنا
يحيى بن يحيى
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن إبراهيم بن
عبدالله ابن
حنين، عن
أبيه، عن علي
بن أبي طالب؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم نهى عن
لبس القسي والمعصفر.
وعن تختم
الذهب. وعن
قراءة القرآن
في الركوع.
{29}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbrahim b.
Abdillah b. Huneyn'den, onun da babasından, onun da Alî b. Ebî Tâlib'den naklen
rivayet ettiği şu hadîsi okudum.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Kass ipeklisiyle sarıya boyanmış elbise giymeyi, bîr de altın
yüzük takınmayı ve Ruku'da Kur'an okumayı yasak etmiş.
30 - (2078) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
حدثني
إبراهيم بن
عبدالله بن
حنين؛ أن أباه
حدثه؛ أنه سمع
علي بن أبي طالب
يقول:
نهاني
النبي صلى
الله عليه
وسلم عن
القراءة وأنا راكع،
وعن لبس الذهب
والمعصفر.
{30}
Bana Harmele b. Yahya da
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni
Şihâb'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana İbrahim b. Abdillah b. Huneyn
rivayet etti. Ona da babası rivayet etmişki: Kendisi Ali b. Ebî Tâlib'i şöyle
derken işitmiş.
Bana Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Rüku'da olduğum halde Kur'an okumayı, altın ve sarı boyalı
şeyler giymeyi yasak etti.
31 - (2078) حدثنا
عبد بن حميد.
حدثنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن الزهري، عن
إبراهيم ابن
عبدالله بن حنين؛
عن أبيه، عن
علي بن أبي
طالب. قال:
نهاني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن التختم
بالذهب، وعن
لباس القسي،
وعن القراءة
في الركوع
والسجود، وعن
لباس المعصفر.
{31}
Bize Abd b. Humeyd
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer,
Zührî'den, o da İbrahim b. Abdillah b. Huneyn'den, o da babasından, o da Alî b.
Ebî Tâlib'den naklen haber verdi. Ali (Şöyle demiş):
ResûluIIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bana altın yüzük takınmayı, Kass ipeklisi giymeyi, Rüku' ve
Secde'de Kur'an okumayı ve sarı boyalı elbise giymeyi yasak etti.
izah:
Ulemâ sarıya boyanmış
elbise giymenin caiz olup olmayacağında ihtilâf etmişlerdir. Sahabe ve Tabiinin
cumhuru ile onlardan sonra gelen ulemâ bunu mubah görmüşlerdir. İmam Âzam'la
İmam Mâlik'in ve İmam Şafii'nin kavilleri de budur. Yalnız İmam Mâlik başka bir
boya ile boyanmış elbiseyi sarı boyalıdan efdal görmüştür. Bir rivayette
evlerde ve avlu işlerinde giyilmesini caiz toplantı yerlerinde sokak ve
pazarlarda mekruh görmüştür. Ulemâdan bir cemaata göre sarıya boyanmış elbise
giymek kerâhet-i tenzihiyye ile mekruhtur.
Onlar hadîsteki nehyi
bu mânâya hamletmişlerdir. Çünkü Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kırmızı
bir hülle giydiği, sakalını sarıya boyadığı sahih rivayetlerle sabit olmuştur.
Hattâbî'ye göre buradaki nehiy kumaşı dokuduktan sonra boyamaya aittir. Evvelâ
ipliği boyanır da, sonra dokunursa bu memnu' değildir. Ulemâdan bâzıları
buradaki nehyi hac veya umre için ihrama girmiş olanlara hamletmişlerdir. Bu
takdirde hüküm İbni Ömer (Radiyallahu anh) hadîsine muvafık olur. Mezkûr
hadiste: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ihramlının vers veya zâ'feran
değmiş elbise giymesini yasak etti.» denilmektedir. Beyhakî'nin beyânına göre
İmam Şafiî usfurla boyanan elbiseyi mubah görmüş, zâferanla boyananı erkeklere
tecviz etmemiştir. Halbuki bunların ikisi de sarı boyadır. Hz. Şafiî usfurla boyanan
elbisenin giyilmesine bu babda bir yasak delili bulamadığı için cevaz verdiğini
söylemiştir. Beyhâki diyor ki: «Nehyin umumî olduğuna delâlet eden birçok
hadîsler rivayet edilmiştir. Bu hadîsler Şafii'nin kulağına varsa inşaallah
onunla amel ederdi,» demiş. Sonra Şafiî'nin şu sözünü hatırlatmıştır: «Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hadîsi benim sözüme muhâlifse hadîsle amel
edin; benim sözümü bırakın!» Yine Beyhakî'nin rivayetine göre İmam Şafiî:
«İhramlı olmayan erkeğe her halükârda zaferanlı elbise giymesini yasak ederim.
Böyle bir elbise giyerse, onu yıkamasını emrederim.» demiştir. Beyhakî :
«Zâferanlı elbisede Şafiî sünnete tâbi olmuştur. Usfurla boyananda ona tâbi
olması evleviyette kalır.» diyor. Ve selefden bazılarının usfurla boyanmış elbise
giymeyi kerih gördüğünü, bazılarının da giymeye ruhsat verdiğini kaydettikten
sonra: «Sünnet tâbi olunmaya daha lâyıktır.» diyerek sözünü bitiriyor.
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in Hz. Abdullah b. Amr'a: «Sana bunu annen mi emrettî? diye sormasının
mânâsı; Usfurla boyanan elbise kadın elbisesidir. Bu onlara mahsustur,
demektir. Bu elbisenin yakılmasını emretmesi bir ceza ve ağır şekilde
yasaklanmış olduğunu göstermek, başkalarını da bundan men etmek içindir,
denilmiştir.